Sakatlik Calismalari- Ingiltere Giris

Giriş
(Disability Studies: Past, Present, and Future'dan; Len Barton ve Mike Oliver)
Sakatlık Çalışmalarının Doğuşu
20 yıl önce sakatlık çalışmaları diye bir şey yoktu. Ancak, konuya dair akademik dünyada tek tük ilgi çekebilecek çalışmalar vardı. Sakatlar yoksulluk ve kurumlara kapatılmaları gibi konular etrafında politize oluyorlardı. Ayrıca, kendileri üzerine bilindik ve o zaman da, hatta şimdi de sık rastlanan "trajediye karşı zafer" (sakatlığı aşma) minvalinde yazıların ötesine geçen biçimde yazmaya başlamışlardı.

Open University, 1970'lerde lisans programına bu yeni sergilenen bilince tekabül eden, ve sakatlık üstünee psikolojik ve medikal söylemlerin hakimiyetinin ötesine geçen "Toplumda Sakat Kişi" başlıklı bir ders koydu. Ders popülerleşti ve ardından Kent Üniversitesi de sonradan sakatlık çalışmaları olarak adlandırılacak alanda ilk master programını açtı.

Bu küçük başlangıçları ve sakat insanların gittikçe artan biçimde kendi kalemleriyle yazdıkları yazıları izleyerek sakatlık çalışmaları akademik takvimde hem lisans hem lisansüstü programlar, hem de profesyonel eğitimde yer bulmaya başladı. Bu gelişmeleri destekleyecek bir akademik dergi yoktu; ta ki 1986'da Disability and Society, ilk olarak, Sakatlık, Engel ve Toplum adı altında ilk defa basılana kadar.


Taihsel Bağlam

Bu derginin ortaya çıkışında iki temel motivasyondan söz etmek gerekir. Bir yandan, Fikir üretmek ve diyalog ve tartışma için alternatif bir platform sağlamak yönündeki güçlü arzu. Bu, sakatlık üstüne bireseyleştirilmiş ve kişisel trajedi perspektiflerini meşrulaştıran medikal modelin ciddi ve sürekli bir eleştirisini içeriyordu. Öte yandan, akademik ve akademi-dışı ihtiyaçlar arasında bir denge kurmaya çalışacak bir dergiye olan ihtiyaç. Bu, örneğin, dil, değerler ve çıkarlar konularına da dairdi.

...

Buradaki yazılar derginin perspektifini veriyor.
...

Kültür konusu dergide düzenli olarak tartışılan konulardan biri. Barnes makalesinde endüstri dönemi öncesi toplumlarda sakatlara ilişkin toplumsal tutumların şekillenmesinde kültürün önemini tartışıyor ve çağdaş tutumların ancak bu önceki kültürel tutumlara referansla anlaşılabileceğini öne sürüyor.

Kuramın geliştirilmesi derginin tarihine içkin bir süreç oldu. Abberley ezme ezilme ilişkileri üstüne çığır açıcı bir katkıda bulunmuştu ve burada gerçekten özgürleştirici bir sakatlanma kuramının şu anda çokça yaslanılan Marksizmi aşması gerektiğini öne sürüyor. Argümanı, insanlık ve değerin son kertede emeğe referansla ölçülüp biçildiği toplumlarda sakatlığın sorunlu kalacağı.

Dergideki diğer tartışmalar normalizasyon konusuna odaklandı. Bu bölümde Chappell bir literatür taraması ve konuya dair eleştirel bir bakış sunuyor ve sakatlık kuramı için bazı zor sorular dile getiriyor: özellikle bu tartışmalarda öğrenme güçlüğü sorununun dışlanması ve gelecekteki içerilebilme olanağına dair sorular.
Walmsley makalesinde bu konulardan bazılarını ele alıyor ve öğrenme güçlüğü olan insanları eşit ortak olarak içerebilecek bir proje tarifliyor. Teori ve pratığe ilişkin daha genel sorulardan önce bu ortaklığın potansiyeli ve sınırlarını inceliyor.
Sakatların sakatlığı medikal bir sorun olmaktan çıkarıp politik bir soruna dönüştürme çabaları Derginin hayatında önemli bir yer tuttu. Campbell makalesinde bunu inceliyor ve sakatların yükselen kolektif bilincinin en azından İngiltere'de nasıl da bir toplumsal harekete dönüştüğünü tartışıyor.

Sakatlığın politize edilmesinde temel önemdeki bir öğeü kişisel olanın politik olduğu şiarı oldu. Corbett bu konuyu Dergi için geride kalan yıllarda yazdığı yazıları inceleyerek tartışıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder