Sakatlık Çalışmaları -Almanya Giriş

http://www.disabilitystudies.de/studies.html

Sakatlık Çalışmaları Nedir?
"Disability" ingilizcede "sakat" demek, "studies" ise çalışmalar. Öyleyse "disability studies" ifadesini sakatlık çalışmaları olarak çevirebiliriz. İngiitere ve ABD'de doğan sakatlık çalışmaları sakatlığı salt bedensel-medikal bir görüngü olarak değil, en başta sosyal ve toplumsal bir olgu olarak inceleyen tüm bilimsel düşünce için disiplinlerarası kapsayıcı bir kavram.
Sakatlık çalışmalarının merkezinde bedenin sakatlanması değil, bunun toplumsal, politik ve kültürel düzlemde ve sakatlığı olanlar nezdindeki anlamı, ana mesele olarak, yatar. [Çevirenin notu: referans verilen İngilizce de, Almanca metinde de Disability- impairment; Behinderung-Beeintrachtigung ikiliği üzerinden bedenin fiziksel durumuna referans veren sözcük ile sakatların toplumsal ilişkiler nezdinde tabii olduğu konuma referans veren anlam arasında bir ikilik kurulmaktadır. Türkçede bu ikiliği engellilik ve sakatlık biçiminde verebiliriz; ancak biz toplumsal sakatlık ve sakatlık ikiliğini kullanmayı tercih ediyoruz --türkçedeki cinsiyet-toplumsal cinsiyet ikiliğinden hareketle]. Böylece sakatlık çalışmaları düşünsel ve araştırma perspektifinin temeline toplumsal bir sakatlık modelini koyar: Sakatlık neden olduğu bireysel fiziksel durum nedeniyle toplumsal sakatlığa yol açmaz, durağan bir normu garantileyen ve böylece o normdan sapanları kusurlu olarak yaftalayarak üreten toplumsal ve ideolojik koşullar nedeniyle toplumsal sakatlığa yol açar.

Bu bakış açısıyla sakatlık çalışmaları medikal modelden ayrılır, ki bu ikinci model sakatlığı sadece sakatlanmış insanlarda varolan bir kusur olarak anlar. Sakatlık çalışmaları toplumsal perspektifiyle sakatlığın bedensel ve psişik etkilerini gözardı etmek niyetinde değildir, ancak onları şimdiye dek yapıldığından daha temellli bir biçimde toplumsal bir bağlama yedirir; zira sakatlık çalışmaları bedensel durumların hiçbir zaman değer- ve söylem-dışı bir alanda anlam kazanmadığını ileri sürer. İşte bu nedenle sakatlık çalışmaları için sakatlanma --bireysel durum-- ve toplumsal sakatlık --toplumsal bir yapıntı-- arasında ayrım yapmak temel önemdedir.

Böylece sakatlık çalışmaları birçok çalışma içerebilir: hukuk alanındaki dışlayıcı pratiklerin açığa çıkarılmasından, sakatlık korkularının analizi, sanat ve kültürde sakatların steotipik temsillerinin yorumu, aynı zamanda sakat ve sakat olmayan insanların beraber yaşamaları üzerine yeni fikirler, örneğin engelsiz yaşam alanları ya da herkesin kullanabileceği bir dilö gibi...
......


Açılış Konuşması

http://www.disabilitystudies.de/agdsg.html#vortrag1

Prof. Dr. Theresia Degener, LL.M. (Ev. Fachhochschule Bochum)
Bremen 18.Temmuz 2003


Almanya'da Disabililty Studies üstüne ilk yaz okulunun açılışını yapmak benim için büyük bir onur. Üç yıl önce ailemle ABD'deydim. Orada anlamlı sorular üstüne bilgi edindim ve araştırma yaptım. Orada yeniden ve yoğun olarak disability studies'le ilgilendim. Disability studies: 'Sakatlık bilimi' olarak çevirllebilir. Bu, sakatlık üstüne yeni bir bilimsel düşünme biçimi. O zamanlarda sakatlık üstüne bu yeni düşünme biçimini Almanya'ya getirme kararını almıştım. Bochum'daki üniversiteme geri döndüğümde orada Disability Studies öğretmeye başladım. Sakat hareketinden birçok arkadaşımla sakatlık çalışmalarının Almanya için önemine dair konuşma şansım oldu.

Böylece Anne Waldschmidt'le 2002 Nisan'ında "Arbeitsgemeinschaft Disability Studies İn Deutschland --kendimiz araştırıyoruz"u kurduk ("Sakatlık Çalışmaları Çalışma Grubu"). Bundan bir süre önce başkaları da sakatlık çalışmalarını Almanya'da tanıtma fikrine sahiptı. "Der (im)perfekte Mensch" (na)mükemmel insan, sergisinde Dresden'de bir sakatlık çalışmaları konferansı düzenlendi. Bir yıl sonra da Berlin'de.
Bunlar ilk adımlardı. Şimdi Avrupa Sakatlar Yılı'nda kendimize ait bir sakatlık çalışmaları yaz okulunun örgütleneceğini, Kaliforniya'daki zamanlarımda en çılgın rüyalarımda dahi ümit edemezdim. Bu, önemli bir başarı ve iki organizatöre de, Gisela Hermes ve Swantje Köbsell'e, kalpten teşekkür ederim.

Önümüzdeki 20 dakikada iki soruya cevap bulmaya çalışacağım: İlk olrak: Sakatlık Çalışmaları Nedir? İkinci olarak: Almanya'da sakatlık çalışmaları nasıl olmalı?

1. Sakatlık Çalışmaları Nedir?

Disablity studies 'Sakatlık Bilimi' olarak çevrilebilir, ama ben ingizlice kavramı tercih ediyorum, çünkü ingilizce konuşulmayan birçok ülkede dahi kullanılan kavram bu ve kavram belirli bir içeriği işaret ediyor.

Disability Studies öncelikle siyasi bir bilim, çünkü siyasallaşan sakat haretinden çıktı. 40 yıl önce ortaya çıkan sakat hareketini politikleştiren deneyimler, sakatlık çalışmalarının dayandığı düşünsel temeli oluşturuyor. Sakat hareketinin öğrettiği en önemli şeylerden biri, sakatların ezildiği ve dışlandığı; diğer azınlıklar veya farklı gruplar gibi. Sakatlar aynı siyahlar veya kadınlar gibi ayrımcılık ve baskıya tabi. Asıl sorun, sakat insanların maruz kaldığı ayrımcılık ve baskı, bedenleri degil. Ancak bu pek itiraf edilmiyor. Bunun yerine sakatların bedenlerindeki eksiklikler nedeniyle acı çektiği söyleniyor; bir ya da iki kol eksik, göz , bacaklar, ya da hızlı bir beyin... Oysa hak talebiyle örgütlenen sakatlar, sandalye kullanıcılarının hayatlarını zorlaştıranın merdivenler, sağırları yalnızlaştıraının işaret dilinin yayılmaması oldupunu, öğrenme güçlüğü olan insanların anlamasını engelleyenin dilin zorluğu olduğunu iyi biliyorlar.

Tüm dünyada siyasallaşmış sakat hareketleri var; ama sakatlık çalışmaları çok az ülkede var. İkincisi ilkin ABD ve İngiltere'de 80'lerin başında üniversitelerde başladı. Bugün iki ülkede de sakatlık çalışmaları alanında proseförler var. Bazı üniversitelerde sadece sakatlık çalışmaları alanında öğretim ve araştırma yapılan bölümler bulunuyor. Arada sakatlık çalışmaları kanada, Avustralya, Norveç, Fransa, İrlanda, Güney Afrika veya Japonya'da da öğretilmeye başladı.

Sakatlık Çalışmalarının fikir babaları olarak ABD'de sakat toplumbilimci Irving Kenneth Zola ve İngiltere'de sakat sosyal bilimci Michael Oliver sayılıyor. İkisi de aynı zamanlarda tıbbı sakatlık modeli karşısında sosyal sakatlık modelini kuramlaştırdılar. Sosyal modele göre toplumsal sakatlık her zaman için toplumsal olarak kurulur, yani toplumsal sakatlık toplum tarafından , yani doğal olarak değil, bir sorun haline getirilir. Örneğin, medikal modele göre sakatlık en başta hastalıklı bir zarar-görme halidir, bu örnekte toplum sakatlığın sakatın kendi eksikliği olduğunu düşünür.

Sosyal modele göre bir sakatın evine girememesine neden olan, girişteki basamaklardır. Medikal modele göre ise, sakat, yürüyemediği için eve giremez. Eğer problem basamaklarsa, çözüm rampadır. Eğer sorun yürüme yetisinin olmaması olarak görülürse, çözüm sakatı iyileştrmek olarak görülür; bu olmuyorsa, varsın dışarıda kalsın.

Sakatlık çalışmalarının varsayımı, toplumsal sakatlığın "dışarıdan" kaynaklandığı ve sadece kısmi olarak "içeride" yattığıdır. Bir bilim olarak sakatlık çalışmalarının sorusu, bu "dışarıdan kaynaklanmanın" ölçüsünün ne olduğudur. Kimin sakat, kimin sağlam olduğuna neyin/kimin kara verdiği sorusu kuramsal bir sorudur. Engelsiz mimarların neden rampa değil de sadece basamak koyduğu bir sorudur. Okullarda işaret dilinin neden öğretilmediği ve sakatların neden özel eğitim okullarına yerleştirildiği bir sorudur.

Toplumsal Sakatlığın kuruluşu --yani "dışarıdan kaynaklanma" dediğimiz şey-- yaşamın her alanında cereyan ettiğinden, sakatlık çalışmaları disiplinlerarası bir faaliyettir. Disiplinlerarası, yani, birçok farklı bilim dalından bölümleri bir araya getirir. Böylece, toplumbilimciler, hukukçular, tıptan, tarih, edebiyat, ekonominden bilimadamları sakatlık çalışmalarında faaliyet gösterenler arasında yer alır. Disipline göre farklı sorular araştırılır. Örneğin bir tarihçi, sakatlara orta çağda nasıl davranıldığını ya da uzun zaman önce hangi ünlü insanların sakat olduğunu araştırır. Bir edebiyat bilimci, hangi masallar, romanlar, şiirlerde sakatların öne çıktığını, edebiyatta nasıl bir konuma oturtulduklarını araştırabilir. Bir hukukçu olarak ben, ne zaman kimin yasada sakat sayıldığı, yasaların sakatları nasıl ele aldığı ve sakatların adaletsiz yasalara tabii kılındığı zamanlar gibi konularla ilgilenmekteyim.

Konstrüktivist eğilimi ve politik kökenleri itibariyla Disability Studies Kadın Araştırmaları ve Amerika veya İngiltere'deki Eleştirel Irk Çalışmaları ile bağlantılı.
Aynı bu alanlar gibi sakatlık çalışmaları da sadece toplumsal cinsiyeti, "ırkı" ya da etnisiteyi anlama yöntemleri ile meşgul değil. Ayrımcılığa maruz kalanların kendilerini araştırma sayesinde görünür kılma kaygısı da güdüyor. Böylece Sakatlık Çalışmaları Sakat Hareketinin tarihi ve kültürüne eklemleniyor. Özgül bir sakatlık kültürünün gelişmesi (örneğin, filmler, tiyatro, dans) de sakatlık çalışmalarının temel kurucu bir ögesi; sakatların kültürel bir azınlık olduğu önermesi gibi. Şu anda, bu tavrın en öne çıkan haline sağır araştırmalarında rastlıyoruz. Burada, sağırların sakat mı olduğu yoksa sadece farklı bir dil (işaret dili) kullanan bir grup mu oldukları sorusu tartışılıyor. Sakatlık çalışmalarının bir diğer ereği de sakat insanların bilim adamları, araştırmacılar olarak teşvik edilmesi. Sakatlığın ne olduğu ve sakatlıkla ilişkisi dahilinde hangi sorunların bilimsel olarak incelenmesi gerektiği, sadece engelsizlerin belirlediği konular olmamalı.

2. Sakatlık Çalışmaları Almanya'da Nasıl Olmalı?
Sosyal model Almanya'da yeni bir şey değil, çoktandır biliniyor. Sakat pedagojisinde yıllardır, örneğin bilim adamı Ulrich Bleidick tarafından, tarifleniyor. Medikal model bugün neredeyse tüm özel eğitim ve tedavi pedagogları, rehabilitasyonda çalışan biim adamları ve sakat pedagogları tarafından reddediliyor. Bununla beraber ne yazık ki şimdiye dek ezilen bir azınlık olarak sakatlar üstüne çok az yeni bilgi üretildi.

Almanya'da sakatlık politikaları düzleminde de sosyal model 30 yıldan beri bir role sahip. "insan sakat değildir, engelli olur" ya da "sakatlık tıbbi değil politik bir problemdir" gibi ifadeler sosyal modele tekabül ediyor. Ayrıca alman sakat hareketi ve bilim çalışmalarında da sakatlık çalışmaları sayılabilecek kitap veya dergiler bulunuyor. Ama şu ana dek bu adla anılmadılar.

Yani Almanya'daki durum şöyle: sakatlık çalışmalarının fikirleri bilimsel ve politik alana girmiş halde. Ancak sakatlık çalışmaları yeni bir bilimsel yönelim olarak genelde tanınmıyor. Bu durum değişmeli. Siyasi sakat hareketinde çoğu zaman yaptığımız onca şeyi dayandırabileceğimiz kuramsal bir çerçeveden yoksunuz. Bilim alanında da sakatlık neredeyse sadece engelsizler tarafından araştırılıp açıklanıyor. Evet, sosyal model çağdaş bir model olarak kabul gördü; ancak eğitim ve öğretimin temelden dönüşümü sağlanabilmiş değil. Almanya'da güncel ve sakatlık çalışmalarına önemli düşünsel katkılar sunubilecek bir çok konu var. Örneğin, gen teknolojisi, medikal etik, ya da gündelik yaşamda engellilerin maruz kaldığı ayrımcılık, ya da sakat öğrencilerin özel eğitim kurumlarında izolasyonu.
Öyleyse, Almanya'da sakatlık çalışmalarını güçlendirmek için iyi nedenlerimiz var; ve bu, en az engelsizler kadar sakatların da yaptığı bir iş olmalı. Bu noktada sakatların rolü önemli olmalı, zira uzun zamandan beri sakatlar hakkında konuşup gündem belirleyen engelsizler oldu. Elbette aynı zamanda, siyasetin tersine bilimde araştırma ve öğretim özgürlüğü temel ilkesinin hakim olduğu, yani kimsenin sakatlık çalışmalarına katkı sunmaktan men edilemeyeceği unutulmamalı.
Sakatlık çalışmaları Almanya'da üniversitelerde ve ğniversite dışında ele alınmalı. Üniversitelerde sakatlık çalışmaları sadece sakat pedagojisinde değil, hukuk, tığ, tarih, edebiyat veya felsefe gibi birçok farklı alanda da araştırılıp öğretilmeli. ...
Eğer sakatlık çalışmaları Almanya'da birçok farklı alanda öğretilecekse, bana göre iki soruya eğilmeliyiz:
1. Medikal model hala hakim model mi? Eğer öyleyse belirli bir bilim alanında medikal model etkileri itibarıyla kendini nasıl ifade eder?
2. Sosyal modelim medikal modelin yerini almasının teori ve pratikteki anlamı nedir?

Bilim alanına göre cevaplar değişecektir. Hukuk alanında medikal modelin etkisi sakat haklarının sosyal haklar çerçevesine kısıtlanmasında tespit edilir. Yani, deniyor ki, sakat hakları en başta sosyal haklardır ve özelde rehabilitasyon hakkı. Bu tespit, sakatlığı sadece tıbbi sorun olarak görürsek, geçerlidir. Oysa sakatlar sadece, sosyal yardım alan insanlar değil. Onlar alıcı ve satıcı, ceza gerektiren edimlerin mağduru ya da faili, insan haklarına sahip ve daha birçok şey olan kişiler... Yani, sakat hakları aynı zamanda sivil haklar, ceza yasası, anayasayı da ilgilendirir. Ama hukuk biliminde sakatlar nadiren inceleme konusu oluyor. Hukukta sosyal modeli kullanmak demek, öyleyse, insan hakları ve özellikle eşitlik hakkını sakatlar için de anlamlı kılmak demektir. Pedagoji, tıp ya da enformatik alanında elbette aynı soruların cevabı farklı olur; burada hukuk'a yoğunlaştım. Bugün açılan yaz okulu eminim bu ve farklı sorulara eğilmemiz için hepimize yeterli fırsatı sağlayacak.

Üniversiteler dışında Sakatlık çalışmaları almanya'da sakat hareketinin kendi araştırma ve eğitim kurumlarında ele alınmalı. Sakatık çalışmaları özellikle özgül bir sakat kültürünün gelişmesinde bir rol oynamalı. Bu noktada da Kassel'deki özbelirlenmiş yaşam eğitim ve araştırma enstitüsü ve Münih'teki medyada engelliler araştırma grubu ilk temsilcileri teşkil ediyor.

Ancak Almanya'da sakatlık çalışmaları sadece sakat politikasına bir bilimsellik sağlamaya varmamalı. Sakatlık çalışmaları her zaman politikayla olan bağı korumalı ve aramızda eğitim sisteminden dışlananlar için açık bir kapı bırakmalı. Bununla özellikle öğrenme güçlüğü olan insanları kastediyorum-- bu kategori genelde zihinsel engelli olarak adlandırılmasına rağmen kendileri bu tanımı reddiyor. Eğer öğrenme güçlüğü olan insanlara açık kapı bırakacaksak, kolay bir dil kullanmayı öğrenmemiz lazım; aksi halde kendimiz engel çıkarmış oluruz. Böylece ben de giriş konuşmamın basit olmasına çalıştım; umarım bazı noktalarda bunu başarabilmişimdir. Benim için ilginç bir zihinsel deneydi ve sadece herkese bunu bir kere denemelerini tavsiye ederim.



Böylece konuşmamı sonlandırıyorum. ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder