Sakatlığın Biyopolitikası: Normun ve "Normalin" İktidarı

Ursula Naue

Politix 2005, Sayı 19

 Biyopolitika ve Biyoiktidar


Biyomedikal bilginin ve genetik biliminin politik alana etkisinin giderek arttığı günümüz koşullarında, engel-li [Menschen mit Behinderungen] insanları sürekli daha fazla "görünür" kılan yeni biyopolitika biçimleri ortaya çıkıyor (karş. Graumann 2002). Bu güncel biyopolitika, risk politikası (Rose 2001) ve "bireysel insan sermayesinin özbelirlenim, özbakım, sorumluluk ve seçim özgürlüğü adına optimize edilmesini hedefleyen bir genetik risk yönetimi" (Lemke 2000: 230) olarak betimlenebilir. Bu yazıda, sakatlığın [Behinderung] böyle bir biyopolitik bağlamda nasıl anlaşıldığı, ve özellikle bu bağlamın geçerli sakatlık kavrayışlarını gelecekte nasıl dönüştürebileceği ele alınacak.  

Michel Foucault'nun ortaya attığı biyopolitika kavramı (karş. Foucault 2002: 166 ve 170), ki bu kavram biyoiktidar kavramından kesin hatlarla ayrışmaz (karş. Lemke 2002: 1; Rabinow ve Rose 2003: 3), "yaşam ve yaşam mekanizma­larını[n] açık hesaplar alanına [girdiğine] ve bilgi-iktidarın insan yaşamının dönüşümünün bir faili" (Foucault 2007: 105) haline geldiğine işaret eder. (Foucault 2002: 170). "'Nüfusun biyopolitikasının" nesnesi, biyolojik bir bütünlük olarak nüfusun bir arada yaşamasından kaynaklanan tehlikelerden kaçınmak ya da bunları telafi etmek adına, [belirli bir müstakil biyolojik-politik varlık anlamında] nüfusun somut yaşamsal verilerinin bütünüdür "(Lemke 2002: 3; karş. Foucault 2007: 103). Paul Rabinow ve Nikolas Rose'a göre biyopolitika "kolektif insan dirimselliğine, hastalıkları ve ölümlülüğüne ilişkin sorunsallaştırmalara, ve arzulanan, meşru, etkili bilgi biçimleri, otorite rejimleri, müdahale pratiklerine ilişkin belirli stratejiler" olarak anlaşılabilir (2003: 3).  Thomas Lemke, Michel Foucault'daki biyoiktidar kavramını "egemenliğe dayalı iktidarla yanyana ve çatışma içinde işleyen bir yeni iktidar teknikleri demeti (ensemble)" olarak çerçevelendirir. (2002: n. 2) Ensemble neuer Machttechniken ..., die neben und in Auseinandersetzung mit der Souveränitätsmacht operieren." (Lemke 2002: Fn.2).

Biyopolitika bugün çeşitli farklı unsurlarıyla beraber yaşam yönetiminin yeni stratejilerini kapsıyor (Rabinow ve Rose 2003, özet) -- yönetim kavramı burada Michel Foucault'nun kullandığı biçimde anlaşılmalı: "... [Y]önetmek, başkalarının mümkün eylem alanını yapılandırmaktır." (Foucault 2014: 75) (Foucault 1999: 193). Foucault'ya göre yönetim kavramı "çok geniş anlamıyla düşünülmelidir" (Foucault 2014: 74);  "'[y]önetim' kav­ramıyla, siyasal iktidardan eğitime insanları yönlendi­ren bir dizi kurumu ve uygulamayı kasted[er]" (Foucault 2004: 176). (Foucault 1997: 118). Foucault'ya göre iktidarı "karakterize eden özellik, bireyler arasındaki ... ilişkileri ön plana çıkarmasıdır" (Foucault 2014: 70);  "iktidarın uygulanması başkalarının eylemleri üzerinde eylemde bulunmak olarak tanımlan[ır]" (2014:75). Weise der Einwirkung auf die Handlungen anderer definiert ..." (Foucault 1999: 193).

Genetik Teşhis ve Sakatlık Kavrayışı

Engel-li insanlara karşı tavır yatırım yapılan sakatlık tanımlarıyla ilişkilidir; bu tanımların kendileri ise farklı sakatlık modellerinde temellenir. Bu modellerden, sakatlığın buradaki bağlamda önemli olacak belirli unsurlarını vurgulayan ikisini ele alalım: Medikal model sakatlığın medikal yanını öne çıkarır ve sakatlığı işlev yetisinin azalması olarak kavrar (Hirschberg 2003: 15 vd.; Wohlbring 2003).  Yani, bu model sakatlığı bireyselleştirir, onu, öncelikli olarak, bireye ait medikal-bedensel bir görüngü sayarken sakatlığın toplumsal modelinde ise mesele engel-li insanların çevresidir: Toplumsal model, engel-li insanların yaşadığı engelleyici bağlamın önemini vurgular.  Sakatlık bireye ait bir özellik olmaktan çok engel-li insanların bulundukları çevrenin yarattığı koşulların toplamı olarak kavranır (Corker and French 2002: 2 vd.; Hirschberg 2003: 16 vd.; Thomas 2002; 39 vd.; Wohlbring 2003).  Sakatlığın toplumsal modeli son yıllarda (ülkeden ülkeye farklılaşsa da) giderek artan bir yoğunlukla ve başarıyla sosyal politika uygulamalarını biçimlendirdi ve bu durum engel-li insanların sadece bedensel yetiyitimlerine indirgenmelerini sonlandırmaya vardı.  Genetiğin ve biyomedikal bilimin ilerlemesiyle ve bu ilerlemenin yarattığı sonuçlarla bağlantılı olarak kavranması gereken genetik teşhis ise bu gelişmenin yavaşlaması ya da hatta belirli bir açıdan tersine çevrilmesi ihtimalini karşımıza çıkarıyor. (karş. Helen 2004). 

Bugünün dönüşen biyopolitik bağlamında sağlık, hastalık ve yetiyitimine ilişkin stratejiler; bilgi, iktidar ve öznelliğin yeni konfigürasyonlarıyla ilişkileri içinde tartışılmalıdır (karş. Rabinow ve Rose 2003: 28, 30).  Biyotıp alanında hızla gerçekleşen gelişmelerin şimdiye dek tedavisi mümkün olmayan ya da ancak sınırlı ölçüde tedavi edilebilen hastalıkların önlenmesi, teşhis ve tedavisi için yeni olanakların önünü açtığı umuluyor: Bu durum sağlık, hastalık ve sakatlık kavrayışlarını olduğu gibi bu kavramları birbirinden ayıran "sınırları" da hem dolaysız hem dolaylı yoldan etkiliyor (karş. Einsetzungsauftrag Enquete-Kommission 2000);  Barbara Duden ve Beate Zimmermann "yeni genetik çağında" sağlık, hastalık, sakatlık kavrayışlarında anlam-kaymalarının meydana geldiğini tespit ediyor (Duden ve Zimmermann 2000: 3).  Her durumda, genetik, kalıtımsal hastalık ve sakatlıklara odaklandığımız bir bağlamın beraberinde getirdiği tehlike sakatlığın medikal modelinin yeniden öne çıkması (karş. Hirschberg 2003; Wolbring 2003), engelli insanların bedensel yetiyitimlerine indirgenmeleri ve engelleyici toplumsal bağlamın üzerinin de bu yoldan yeniden örtülmesi olacak. 

Tam da genetik bilimindeki bu yeni gelişmelerle beraber engellilik söylemi çerçevesinde bireysel ve kolektif, politik ve tekn(oloj)ik, yasal ve etik bağlantılar, göndermeler öne çıkıyor (karş. Rabinow ve Rose 2003: 21): Bunlar hem bu söylem tartışmalarının gerçekleştiği bağlamın önemini vurguluyor hem de aynı zamanda (bireysel kararların biçimlendiği ve içine-gömülü olduğu kolektif, toplumsal bağlamın etkisi göz önüne alındığında) başkalarının yönetimi ile özyönetim arasındaki ilişkiye işaret ediyor (Lemke 2000: 229; vgl. Prainsack 2004: 17). Biyotıp ve genetikteki ilerlemeler, bir dizi biyopolitik pratik ve söylem aracılığıyla toplumsal dokunun bütününe nüfuz eder hale geldikleri için beraberinde toplumun ve hayatın yeniden biçimlenmesine yönelik büyük bir potansiyel barındırıyor (Rabinow 2004: 138).  Yeni genetik bilgiyle ilişkimizin içerdiği soru ve sorunları hedefleyen pratik ve stratejiler bu ortamda sadece devlet (veya tıp doktorları) gibi belirli aktörlerin meselesi olmakla sınırlı kalmıyor.  Thomas Lemke'nin (Lemke 2000: 230) "genetik yönetimsellik" diye tariflediği "genetik risk yönetimi"  her birimizden kendi bedenimiz ve sağlığımızla olabildiğince ekonomik bir biçimde ilişkilenmemizi talep eden yeni bir beden politikasını yerleşikleştirir. 

Engelli insanlar söz konusu olduğunda bunun var olan anlamı ya da iması, örneğin genetik teşhisin beraberinde neler getirebileceğine baktığımızda açık hale gelecektir.  Devletin sosyal güvenlik ve toplumsal dayanışmanın garantörü olmak rolünden giderek uzaklaştığı (karş. Lemke 2001) ve sakatlıkların doğum-öncesi teşhis aracılığıyla erken tespitinin giderek daha fazla mümkün olduğu bir dönemin önümüze koyduğu soru: Bu insanları dünyaya getirmek neden hala "zorunlu" olsun ki? (kar. Rau 2001: 23).  Böyle bir bağlamda sakatlık, Johannes Rau'nun (2001: 23) ifadesiyle topluma zarar olarak anlaşılabilir; aynı zamanda yaşayan engel-li insanların kendileri de böylece tartışma nesnesi kılınabilir hale geliyor, ki gerçekten de kılınıyorlar da (karş. Graumann 2002; Volz 2003).  Sakatlıkların son derece küçük bir kısmının doğum öncesi koşullandığını ve oluştuğunu, bu nedenle doğum öncesi teşhis aracılığıyla sakatlığın önlenmesinin ancak farazi, sağlık ve hastalıktan kaçınma söyleminin egemenliğini pekiştiren bir yanılsama olduğunu es geçsek dahi: Doğum-öncesi tespit edilecek engellere odaklanılarak, risk, "norma uymayan herkesin önüne yeni bir yafta çıkaracak" biçimde   "bireyselleştiriliyor" (Duden ve Zimmermann 2000: 93; ayrıca kar. Helén 2004: 30). Genel olarak değerlendirdiğimizde, engel-li insanların son yıllarda hatta son onyıllarda engelliliğin biyolojikleştirilmesine karşı (De-Biologisierung) yürüttükleri mücadelenin yukarıda da değindiğimiz başarısını hesaba kattığımızda (Duden ve Zimmermann 2000: 95),  bu, daha da paradoksal bir gelişme; zira genetik teşhis tam da biyolojikleştirme temasını öne çıkarıyor. (vgl. Lemke 2004: 8).

Normun ve "Normalin" İktidarı

Genetik teşhisin sakatlık söylemi dahilindeki anlamı ve bu söylemle ilişkisi birçok açıdan norm kavramıyla bağlantılıdır.  Canguilhem, normu içinde iktidar iddiası barındıran bir şey olarak kavrar; norm sadece bir bilişsel örüntü olarak anlaşılmaz; Foucault'nun belirttiği gibi, belirli bir iktidar uygulamasını temellendiren ve meşrulaştırabilen bir öge olarak anlaşılır (Foucault 2003: 72). İncelediğimiz durumda, norm aracılığıyla dışlama bedenle ilişkili belirli kavramlar üzerinden işler (böylece beden, Thomas Lemke'nin (2000: 240) formüle ettiği gibi,  yeni bir kimliğin zemini, kimlik belirlemenin  temeli haline gelir). Belirli nitelikler ve yetiler norm sayılır ve belirli yetiyitimlerinin varlığı normdan sapma addedilirse, dışlanma sorunu bu belirli nitelikler, yetiler veya yetiyitimlerinden sapma ya da sapmama çerçevesinde kavranır olacaktır (Bohn 2003: 40 vd.). Yani, norm kavramı beraberinde farklı kavramları da devreye sokar: aşırılık ve sapkınlıklar kavramını, ki bunun beden söz konusu olduğunda anlamı: Belirli bir norm kavramının geçerli olduğu bir toplumda, engel-li insanlar o normdan sapar addedilir (Davis 1997: 13).  Burada, beden(sellik) üzerine bina edilen normun etkisi iki yönlüdür: Hem engelli insanların "anormal" bedenin kendisine hem de bu bedenin temel önem atfedilen bazı yetilerin ve niteliklerin edinilmesi ve korunmasına "olumsuz tesiri"ne dair iki yönlü bir etki... Gauss çanı örneğinde ete kemiğe bürünün bu "norm tiranlığı" (Davis 1997: 13) birincil olarak norm ve norm-dışının, normal ve anormalin kenarlarında, bu ikilikler arasındaki sınırlarda işler (karş. Bohn 2003: 40 vd., Davis 1997: 13). 

Normu norm-dışından, anormalden ayıran sınırlar, normun  kenarları, toplumun bazı bölümlerini çoğunluktan yalıtır ve böylece dolayımsız biçimde, toplumun içinde ya da dışında konumlanan özneye illişkindir (karş. Ewald 1991: 169; Foucault 194: 246; Foucault 1999: 161).  Norm aynı zamanda bireyselleştirir, norm  "bireyleşmeyi sürekli olanaklı, aynı zamanda da bireyleri birbirleriyle karşılaştırılabilir kılan" ölçüdür (Ewald 1991: 168).  (Ewald 1991: 168). Bu noktada, normun bireyleştirici yanı, sakatlık anlayışına olduğu gibi kimlik sorunlarına da dolayımsız etkileriyle temel önemde görünüyor.  Dışlamanın ardında yatan normallik, norm ve bunların sınırlarına ilişkin örtülü temsilleri böylece Michel Foucault'yu izleyerek iktidar stratejisi, '"iktidar dispositifi'ni etkili biçimde uygulamak ya da korumak amacıyla devreye sokulan araçların toplamı" (2014: 80), olarak kavramak gerekir; yani iktidar bedene norm üzerinden böyle etki eder.     

"Normallik" ve Genetik Teşhis

Normallik hem onaylanmış olan anlamında normatiflik, hem de sapma düzleminde normallik olarak anlaşılabilir (Bohn 2003: 40 vd.) Her durumda söz konusu olan, sınır çizmektir: bir yandan, kabul edilebilir ve mümkün olan'ın sınırları, diğer yandan normali anormal'den ayıran sınırlar.  Doğum öncesi teşhis mevzuunda normallik birden fazla açıdan devreye girer: Bir yandan, "normal"den ve "anormal"den ne anlaşıldığı ve bunun sonucu olarak nasıl bir müdahalenin gerekeceği (yani, böylece seçici, öjenik ölçütlerin yürürlüğe sokulması) hususunda devrededir (karş. Duden ve Zimmermann 2000: 92); diğer yandan, "normallik" artık rutin sayılan, teşhis uygulamalarında, bunların temellendirilmesinde doğrudan devrededir (karş. Duden ve Zimmermann 2000: 92). "Genetik sorumluluk" başlığı altında arzulananları, beklentileri ya da hatta "göz ardı edilebilir/ edilemez" olanları belirlemekte işlevli oldukları ölçüde normalliğin bu iki yönden de engelliliğe ve engel-li insanlara doğrudan etkileri vardır (karş. Novas ve Rose 2000: 485).  Başta ABD'de olmak üzere bir süredir yürütülen ve daha yakın dönemde bize de yansıyan bir tartışmayı hatırladığımızda "normallik" ve genetik teşhis ilişkisi bir başka yönüyle tezahür eder: Bu tartışma, genetik elemenin olası bir "varyantı"na ilişkindir: Çocuklarının da sağır olmasını isteyen ve sperm bağışçısını bu amacı gözeterek seçmek yoluyla isteklerini gerçekleştirebilen sağır ebeveyn örneği bağlamında bizde de gündeme gelen soru şu oldu: Belirli sakatlıkları (Beeinträchtigungen - yetiyitimi anlamında) bulunan ve çocuklarının da aynı sakatlıklara sahip olmasını dileyen insanlar doğum öncesi seçilimden böyle bir niyetle, söz konusu sakatlıklara sahip olmayan fetusları kürtajla almak için bir yararlanabilir mi (bu, adı geçen örnekte gerçekleşmedi)? Embriyolar arası bir seçilimi nesneleştiren ve beraberinde seçim ve özerklik etiğine ilişkin soruları gündeme getiren, "üreme tercih"ine (Rabinow ve Rose 2003: 21 vd.; Rabinow and Rose 2003: 21 vd.; ayrıca karş. Helén 2004: 43)) ilişkin biyopolitik stratejiler bağlamında öne çıkan bir diğer soru da, seçilimi belirleme hakkına kimin sahip olduğu, hangi seçilimin (belirli sağlık, hastalık ve sakatlık temsilleri ve bunların etrafında örülen belirli bir eylem uzamına göndermeyle) "maruz görülebilir," "normal" addedilebileceği ve hangi seçilim biçiminin toplumsal ya da siyasal açıdan kabul edilmeyeceğidir. 

Engel-li insanların olduğu kadar engelsiz insanların da çelişkili tepkilerine tanık olan bu tartışma hem kendinde "üreme özerkliği" sorunsalına hem de bunun sakatlık, sakatlık bağlamında seçilim ve doğum öncesi teşhis aracılığıyla sakatlıktan "kaçınma"yla ilişkisine dair soruları karşımıza çıkarıyor. Örnekteki ebeveynin,  doğacak çocuklarının toplumun "engelli olmayan" çoğunluğunun yetiyitimi ya da engel olarak tariflediği belirli niteliklere sahip olmasını dileyip, bu tercihlerini doğum öncesi teşhis yardımıyla gerçek kılmak istemeleri gibi, farklı ebeveynler de söz konusu yetiyitimleri ve engelleri, tam aksine, çocuğu dünyaya getirmemenin gerekçesi sayabilir. Her durumda, ikincisi, eleştiriye tabi olsa da, toplumsal ve siyasal olarak kabul gören seçilim "varyantı"dır. İlki ise, aslında,  ikincisi  gibi, özerkliği mümkün kılınan bu aynı üreme alanında ve yine artık kendisinden söz etmenin mümkün kılındığı bu üreme özerkliği kategorisinde temellense de,  büyük ölçüde kabul edilemez sayılır (karş. (karş. Spiewak und Viciano 2002 içinde Degener). in Spiewak und Viciano 2002) bezieht, wie die andere "Variante".

Sakatlığın Biyopolitikası 

Girişte belirtildiği gibi, biyopolitika insan sağlığı ve hastalığıyla ilişkilenen belirli stratejileri kapsar; bu stratejiler belirli bilgi biçimlerini, belirli otoriteleri ve müdahaleleri devreye sokar. (Rabinow ve Rose 2003: 3).   Bu yazıda, embryoların (doğumöncesi) genetik teşhis aracılığıyla elenmesine yönelik belirli biyopolitika stratejilerini "reproductive choice"  [üreme tercihi] bağlamında sakatlıktan bakarak ele almayı denedik (Rabinow ve Rose 2003 vd., yeniden üretim alanını biyopolitika uzamının mükemmel bir örneği sayarlar). Görüldüğü üzere, normlar bu bağlamda, belirli iktidar ilişkilerinin kendileri üzerinden devreye sokulduğu, "iktidar iddiaları taşıyıcıları" olarak işlev görür: biyomedikal ve genetik bilginin öne çıkan gelişimi, bunların yeni bir "vital politics" ([dirimsellik siyaseti], karş. Helén 2004: 28) bağlamındaki önemleri ve bu gelişmelerle ilişki içinde riskin artması (ki bu genetik teşhise birçok düzlemde tekabül etmektedir) ile beraber sorumluluk ve karar alması icap eden yeni "otoriteler" de kuruluyor elbette; ancak aynı zamanda "otoritelerin" karar alma süreci de, sorumluluğu üzerlerine alma süreci de gerçekten "özerk" bir biçimde işliyor diyemeyiz (tersine, her zaman toplumsal bağlama bütünüyle gömülü ve oradan besleniyor). Ayrıca, yukarıdaki örnekte kısaca işaret edildiği üzere, belirli norm kavrayışlarıyla örtüşen "karar verme otoritesine" herkes sahip değil. İktidar ve iktidar ilişkileri norm kavrayışlarıyla bağlanıyor ve bu ikinciler de belirli sakatlık anlayışlarıyla bağıntılı. Rabinow'un önermesini sınırlandırmak gerekirse, Biyomedikal ilerlemeler bir yandan toplumun ve yaşamın yeniden biçimlendirilmesine yönelik büyük bir potansiyel barındırıyorsa da (Rabinow 2004: 138), sakatlık söz konusu olduğunda mevcut norm ve iktidar ilişkilerinde temellenen bugünkü biyopolitik pratik ve söylemlerin barındırdığı ihtimal, sakatlığa geleneksel yaklaşımları dönüştürmekten çok güçlendirmek.  Bu ikinci ihtimali hesaba kattığımızda, genetik riski "new and active relations to oneself and one's future" [bireyin kendisi ve kendi geleceğiyle yeni ve aktif biçimde ilişkilenmesini] mümkün kılan ve "genetik sorumluluk" çağrısı yapan bir şey addeden pozitif yaklaşımı sınırlandırmak gerekir; zira buna içkin "yeniden-biyolojikleştirme"nin sakatlık söyleminde temel önemde olumsuz etkileri vardır. 

Literatur:


Bohn, Cornelia (2003): Mediatisierte Normalität. Normalität und Abweichung systemtheoretisch betrachtet. In: Link, Jürgen und Neuendorff, Hartmut (Hg.). "Normalität" im Diskursnetz soziologischer Begriffe. Heidelberg, 39-50.

Corker, Mairian and French, Sally (2002): Reclaiming Discourse in Disability Studies. In: Corker, Mairian and French, Sally (eds.). Disability Discourse. Buckingham, 1-11.

Davis, Lennard J. (1997): Constructing Normalcy, in: Davis, Lennard J. (ed.). The Disability Studies Reader. New York - London, 9-28.

Duden, Barbara und Zimmermann, Beate (2000): Aspekte des Wandels des Verständnisses von Gesundheit / Krankheit / Behinderung als Folge der modernen Medizin. Gutachten für die Enquete-Kommission "Ethik und Recht der modernen Medizin" (14. Wahlperiode). Verfügbar unter http://www.bundestag.de/parlament/kommissionen/archiv/medi/medi_gut_dud.pdf (13.11.2004).

Einsetzungsauftrag Enquete-Kommission (2000): Deutscher Bundestag, 14. Wahlperiode 22.3.2000. Drucksache 14/3011. Antrag der Fraktionen SPD, CDU/CSU, Bündnis 90/Die Grünen und FDP. Einsetzung einer Enquete-Kommission "Recht und Ethik der modernen Medizin". Verfügbar unter http://www.bundestag.de/parlament/kommissionen/archiv/medi/medi_aha.html (15.11.2004).

Ewald, François (1991): Eine Macht ohne Draußen. In: Ewald, François und Waldenfels, Bernhard (Hg.). Spiele der Wahrheit. Michel Foucaults Denken. Frankfurt am Main, 163-170.

Foucault, Michel 2014 "Özne ve İktidar," Özne ve İktidar içinde, ss. 57-82. İstanbul: Ayrıntı Yayınları Nachwort von Michel Foucault. In: Dreyfus, Hubert L. und Rabinow, Paul. Michel Foucault. Jenseits und Strukturalismus und Hermeneutik, Weinheim. 241-261.

Foucault, Michel (1997): Der Mensch ist ein Erfahrungstier, Frankfurt am Main.

Foucault, Michel (1999): Wie wird Macht ausgeübt? In: Engelmann, Jan (Hg.). Michel Foucault. Botschaften der Macht. Der Foucault-Reader. Diskurs und Medien, Stuttgart, 187 - 201.

Foucault, Michel (2002): Der Wille zum Wissen. Sexualität und Wahrheit Erster Band. Frankfurt am Main.

Foucault, Michel (2003): Die Anormalen. Vorlesungen am Collège de France (1974-1975). Frankfurt am Main.

Foucault, Michel (2014): Özne ve İktidar. İstanbul: Ayrıntı.

Graumann, Sigrid (2002): Wie sieht die Gesellschaft Behinderungen - Ist "gesund" gleich "normal"? Ethische und philosophische Grundlagen. Internet-Angebot der Zeitschrift Das Parlament Nr.29-30/22./29.07.2002. Verfügbar unter http://www.bundestag.de/2002/29_30/Thema/031.html (13.11.2004).

Helén, Ilpo (2004): Technics over Life: Risk, Ethics and the Existential Condition in High-Tech Antenatal Care. Economy and Society Vol. 33, No. 1, 2004, 28-41.

Hirschberg, Marianne (2003): Die Klassifikationen von Behinderung der WHO. Gutachten erstellt im Auftrag des Institutes Mensch, Ethik und Wissenschaft (IMEW). Berlin.

Ziegler, Elke (2004): Unerhörte Gehörlose? Heureka Heft 3/2004. Das Wissenschaftsmagazin im Falter, 20-21.

Lemke, Thomas (2000): Die Regierung der Risiken. Von der Eugenik zur genetischen Gouvernementalität. In: Bröckling, Ulrich, Krasmann, Susanne und Lemke, Thomas (Hg.). Gouvernementalität der Gegenwart. Studien zur Ökonomisierung des Sozialen. Frankfurt am Main, 227-264.

Lemke, Thomas (2001): "The Birth of Bio-Politics" - Michel Foucault's Lecture at the Collège de France on Neo-Liberal Governmentality. Economy and Society Vol. 30, No. 2, 2001, 190-207.

Lemke, Thomas (2002): Biopolitik im Empire - Die Immanenz des Kapitalismus bei Michael Hardt und Antonio Negri. In: Prokla. Zeitschrift für Kritische Sozialwissenschaft 32. Jg., Nr. 4, 619-629. Verfügbar unter http://www.thomaslemkeweb.de/publikationen/Biopolitik%20im%20Empire.pdf (13.11.2004).

Lemke, Thomas (2004): Veranlagung und Verantwortung. Genetische Diagnostik zwischen Selbstbestimmung und Schicksal. Bielefeld.

Novas, Carlos and Rose, Nikolas (2000): Genetic Risk and the Birth of the Somatic Individual. Economy and Society Vol. 29, No. 4, 2000, 485-513.

Prainsack, Barbara (2004): Vorsorgende Körper: Medizin und Gesundheit im Kontext des neoliberalen Risikos. Politix 16/04, 17-18.

Rabinow, Paul and Rose, Nikolas (2003): Thoughts on the Concept of Biopower Today. Verfügbar unter http://www.lse.ac.uk/collections/sociology/pdf/RabinowandRose-BiopwerToday03.pdf (8.9.2004).

Rabinow, Paul (2004): Anthropologie der Vernunft. Studien zu Wissenschaft und Lebensführung. Frankfurt am Main.

Rau. Johannes (2001): Wird alles gut? - Für einen Fortschritt nach menschlichem Maß. In: Graumann, Sigrid (Hg.). Die Genkontroverse. Grundpositionen. Freiburg - Basel - Wien.

Rose, Nikolas (2001): The Politics of Life Itself. Theory, Culture & Society 2001, Vol. 18 (6), 1-30.

Spiewak, Martin und Viciano, Astrid (2002): Wunschkind. Die Zeit Wissen 18/2002. Verfügbar unter http://www.zeit.de/2002/18/Wissen/print_200218_m-lesbenbaby.html (13.11.2004).

Thomas, Carol (2002): Disability Theory: Key Ideas, Issues and Thinkers. In: Barnes, Colin, Oliver, Mike and Barton, Len (eds.). Disability Studies Today. Cambridge, 38-57.

Volz, Sibylle (2003): Diskriminierung von Menschen mit Behinderung im Kontext von Präimplantations- und Pränataldiagnostik. In: Graumann, Sigrid und Grüber, Katrin (Hg.). Medizin, Ethik und Behinderung. Frankfurt am Main, 72-88.

Wolbring, Gregor (2003): The Right to be Different. Tagungsunterlagen online. Tagung Differenz anerkennen - Ethik und Behinderung. Berlin, 5. und 6. Dezember 2003. Verfügbar unter http://www.bioethicsanddisability.org/imew.html (12.12.2003).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder